Hasret mihrabım oldu umut ise minarem…
Her gün resimlerine baka baka yoruldum
Neyleyim ki tek umut o da benim son çarem
Albümlerde çıkartıp taka taka yoruldum
Bazen çektiğim acı mutlulukla bir oldu
Bazen de o mutluluk içimde zehir oldu
Bazen damlayan çeşme bazen bir nehir oldu
Yatağımdan taşarak aka aka yoruldum
Sanki yemin etmişsin gidip de gelmemeye
Acaba çare mi var doğup da ölmemeye
Gittiğin o yolların göründüğü tepeye
Bitmeyen umutlarla çıka çıka yoruldum
Ne zincirler zapt etti ne bir urgan ne bir ip
Aşkın kuralı mıdır? Gelmemek var mı gidip
Bir yandan ağlayarak bir yandan da ah edip
Elimi dişlerimi sıka sıka yoruldum
Sormadığım kim kaldı? Yer, gök ya da deniz!
Gittiğin günden beri… Ne bir haber ne bir iz
Umutlarım tükendi… Ve nihayet çaresiz…
Gönlümdeki duvarı yıka yıka yoruldum