Yıllar sonra yârdan bir mektup geldi:
Seni unutmadım… Gel diye yazmış
Hasret kurşun olup sinemi deldi
Dayanamam… Gayrı bil diye yazmış
O ateş yandıkça volkana döndü
Sanmayasın bir tek, bir defa söndü
Sabırla bekledim… İşte bu gündü…
Razıyım… Defterden sil diye yazmış
Yolculara soruyorum yoldaki
Öten kuşa soruyorum daldaki
Akşam solup sabah açan güldeki
Bülbüllere döndü… Dil diye yazmış
Yollara bakarım her gün her seher
Yelleri bağrımı delermiş meğer
Umutla beklerim gelmezsen eğer
Bil ki… Gözyaşlarım sel diye yazmış
İstemem sensiz… Dünyayı versen
Bütün nimetleri önüme sersen
Unuttum ben seni… Unuttum dersen
Ecel benim için bal diye yazmış
Dünya bir denizdi ben de bir gemi…
Aşkın kuralıysa… Kural böyle mi?
İşte geldi ömrümüzün son demi…
Benimle birlikte öl diye yazmış
Diyor ki, şiirde yazmışsın bir bir:
Buluşmanın yeri, son adresidir
Bekliyorum seni, bekliyor kabir
İstersen ikiye böl diye yazmış
Sensiz yaşadığım hayattan bıktım
Her derdi her hüznü sana bıraktım
Gemileri yakıp, köprüyü yıktım
Gidiyorum hoşça kal diye yazmış