Hasretini nakış nakış ördüm de
Yazmaya sayfalar yetmiyor artık
Şu uçan kuşlara bile sordum da
Nedense… Sensiz ötmüyor artık
Gayrı fark etmiyor gam da neşe de
Bir tek tesellim var… O da şişede
Deseler ki geldi… Karşı köşede
Gelmeye dizlerim tutmuyor artık
Çiçekler sararmış kurumuş çimler
Tek seni andırır bütün isimler
Duvarda asılı eski resimler
Gönlümü teselli etmiyor artık
Kışın kuşlar bile konmuyor cama
Parça parça gönlüm tutmuyor yama
Her şeye gücüm yetiyor ama
Şu gönlüm hesaba katmıyor artık
Dönüp de bakamam bahçede güle
Gözyaşlarım döner Fırat'a Nil'e
Adeta zevk alır çektikçe çile
Ömrüm mü uzadı bitmiyor artık
Hasretinden saçım sakallarım ak
Kaç kere söyledim: Yakamı bırak
Sanki deli gönlüm kiralık konak
Bir türlü boşaltıp gitmiyor artık
Yerin hiç dolmadı nedense bomboş
Dünya bir meyhane… İnsanlar sarhoş
Vefasız peşinden ömür boyu koş
Ayaklarım yolu tutmuyor artık
İnce bir çizgi hayat eksenim
Elli yaşındayken sanki seksenim
Ruhum bir çılgın başsız bedenim
Gece döşeklerde yatmıyor artık
Sensiz bir divane… Serseri gibi
Kumandansız ordu askeri gibi
Ya da nasırlaşmış bir deri gibi
Yüreğime hançer batmıyor artık