Şu hayatın yolunu hep düzlükte sanırdım
Yürüdüğüm her yolda yokuş önüme çıktı
Yoksa bu yokuşlara ben nasıl dayanırdım
Unutulmaz gözdeki bakış önüme çıktı
Bir karanlık geceydi aştım Ilgaz Dağından
Birden kendimi buldum bir aşkın kucağından
Hiç aklıma gelmezdi: hasretin yumağından
Bir güzelin ördüğü nakış önüme çıktı
Yürüdüğüm kimi yol dağın eteklerinde
Her geleni götürmüş keyfi yerli yerinde
Bir su sesi geliyor derinden mi derinde
Birden azgın sel gibi akış önüme çıktı
Sabahı hiç olmayan zühre-i yıldız ile
Hem de öyle koştum ki erişilmez hız ile
Bu yolun sonundaki ateşi bile bile
Ben peşinden koştukça yakış önüme çıktı