Gözlerim coşmuş ki nasıl desem yâr
Sanki Kızılırmak! .. Yaş gene bu gün
Aklına gelmez mi? Yol bekleyen var
Bağrıma basarım taş gene bu gün
Keşke bir görseydin! .. Azınca Nil'i
Öyle hâl alır ki… Zindanlık deli
Her gece ağlayıp… Islak mendili
Neyleyim kurutmak boş gene bu gün
Bu feryat, Fırat mı Kızılırmak mı
Ağlamak mıdır yâr çağırmak mı
Gözyaşlarımı kandan ayırmak mı
Her şey de şu gönlüm baş gene bu gün
Sen de şu halimden anlamazsan yâr
İsterse gönlüme gelmesin bahar
Her gece ağlayım sabaha kadar
Sabahçıyım saat beş gene bu gün
Kıyma ne oluşun hayallerime
Öl dersen razıyım senin yerine
Kızılırmak düştüm ben ellerine
Ah Kızılırmak ah… Eş gene bu gün
Bir gece ansızın… Çıkıp da gel yâr
Uyursam uyandır uykumu böl yâr
Eğer diyorsan ki yolumda öl yâr
Keşke gerçek olsa düş gene bu gün
Yeter gayrı deyip gelmezsen bil ki
Bu benim feryadım isyan değil ki
Gözyaşlarım akar öyle bir sel ki
Çağlarım… Yıkılır kaş gene bu gün
Bu yara eskiden sanma ki yeni
Dost sayar mıyım hiç unut diyeni
Baharda kar yağsın alıp da beni
Götürsün dağlara kış gene bu gün
Aklım ayrı gönlüm ayrı biçimde
Ya da benden değil gayrı biçimde
Duygu yüklü özlem varsa içimde
Sanma ki şu gönlüm hoş gene bu gün