Bu gün anneler günü öpecek bir elim yok
Yıllar cehennem gibi geçip gitti be anne
Eller gibi sarılıp koklayacak gülüm yok
Kırk iki kez karakış biçip gitti be anne
İçimde sızı başlar her gün şafak sökerken
Ne diye çekip gittin henüz vakit çok erken
Ben ise boynu bükük gözyaşları dökerken
Çocukluk hayallerim uçup gitti be anne
Seni özleyen benim yüreğimde köz benim
Hasretinle yanıp da küle dönen öz benim
Mezarının başında akan çeşme göz benim
Her gelen yolcu ondan içip gitti be anne
Bir gün olsun dinmedi içimdeki fırtına
Yakamadım elime düğünümde de kına
Senin gibi dünyanın tüm yükünü sırtına
Babam bile yükleyip göçüp gitti be anne
Hâlâ çocuk gibiyim acını hep yaşadım
İçimde düğüm oldu kimseye açamadım
Sana kavuşmak için kalan yol birkaç adım
Hiç kimse demesin ki açıp gitti be anne
Her yol orda birleşir lakin sen erkencisin
Demedin ki ey oğlum: okuyor, öğrencisin
Köyde gelin ölenden bilesin en gencisin
Yıllar gönlüme keder saçıp gitti be anne
Sensiz bir yuva kurdum ne ev ne çeyiz vardı
Hayatın her deminde yokluğunda iz vardı
İçerimde hasretten sanki bir deniz vardı
Şu dünyada tek beni seçip gitti be anne
Biliyorum gariptir şimdi köydeki ‘'Sin'' in
Kim bilir? Dünya değer tırnağının tekinin
Ve benim canım annem avludaki sekinin
Üstündeki hayalin bir gece uçup gitti