Yüreğimde tipi var… Hayallerim sağanak…
Sanki ıssız dağlarda bir kışa tutulmuşum
Sensizlik açık deniz… Umutlarım sığınak…
O efsunlu gözlerde bakışa tutulmuşum
Bizden yana akarken ab-ı hayat çeşmesi…
Aklımıza gelmedi bir tek yudum içmesi
Ya, yılların aradan insafsızca geçmesi! ..
Gönlümüzde ördüğü nakışa tutulmuşum
Bir idam mahkûmuyum artık ferman elinde
Anladım ki sevmek var bu suçun temelinde
Yüreğimde eriyen o buzların selinde…
Tutunacak dal yokken akışa tutulmuşum
Bazen saki elinde kadehteki bir meyim…
Bazen esrik* duygular masasında mezeyim
Bazen hüzzam bir şarkı bazen de bir dizeyim
Bazen yanık türküde ataşa tutulmuşum
Bazen esrik duygular esir alır ruhumu
Ki, bir savaşçı gibi öyle başlar hücumu
Bazen hayalin gelir gece böler uykumu
Zühre gibi parlayan göz-kaşa tutulmuşum
Duygu yüklü kervanlar gece konaklar bende
Bazen güneş doğmadan kalkıp gider erkende
Her şeyi göze aldım ben seni severken de
Sanki yüksek bir yerde temaşa** tutulmuşum
Çivi gibi ruhuma çakılan gecelerin…
Açtıkları yarada senin ki daha derin
Sanki tek bekçisiyim gece sensiz evlerin
Yâr gönlüne hapsetmiş hep boşa tutulmuşum
Ya gece ezer beni ya da deste desteyim
Yâr söyleyen dillerde hüzünlü bir besteyim
Ey sevgili bilesin: belki son nefesteyim
Sensiz son yolculukta telaşa tutulmuşum