bana onun sıcaklığında kaybol diyor
hangi nesneye baksam
bana onun sıcaklığında kaybol diyor
korku mürekkebe benzer
bir damlası bile düşmemeli yüreğe
uyku örter üstünü tüm yalanların
rüyalara soyun diyor
gittim
kendimden uzağa
orada olmalısın, kelebek, dudaklarında
üzüm kokusu, hüzünlü bir zeytin ağacının
meyvelerinde akşam,
hiçbir erkeğin, hiçbir kadınla çoğalmadığı baraka
sesin dönüp durduğu, yakardığı kubbe
bırakma denemeleri kendini boşluğa
kimselerin bir şeyleri anlaması gerekmez
bu bahiste herkes dilediğini anlasın
var olma ile yok olma arasında
gitmek incedir hayallerin gibi
düşmek hiçbir sıfata tekabül etmez
orda olmalısın, yol uzun, tabula rasa
buğulu, incedir parmakların gibi
masumiyeti hatırlatır
gözlerin yanlışlığım
bir anlam da kendisi yüklemez
gövdelerin sığınağına
suç kalanlar ceza ıstırap
belki de geride bırakılan miras
toprak bölünür, gökyüzü bölünür, hayat eskir
kalanlar tamir eder kendini gidenle
sen gidensin, gitmekse benim derdim
ve bu konuşmanın ruhu araf
bekleme koridorlarında kanayan
sen tanığısın, sessizliğin
kanatları altında şarkılar vadisi