Senin şehrine yağmur yağsa
Benim gözlerim dolardı
İki yakası birden kirlenirdi hayatımın
Düşüp öylece kalırdım ortasında ıslak kaldırımlarının
Ne vakit kalkıp sana koşmayı dilesem
Oluklarımdan sana akmak istesem
Sen yalnızlığı aramıza bir set gibi çekerdin
Bütün korkularının sebebi bendim
Benden kaçardın
Sen benden kaçarken
Ben senin yokuşlarına çıkardım
Nöbet tutardım mutluluklarına
Soğuğunda üşürdüm yalnızlıklarının
Rabb'e dua ederdim senin için
Ama sen, sen bilmezdin
Senin ufkuna esmerlik vursa
Benim bütün renklerim koyulaşırdı
Görmesem de olurdu eskidiğini yüreğinin
Hissederdim
Kesmesin diye yolunu pusuda bekleyen acılar
Rabb'e dua ederdim
Şehir olurdum meskenlerine
Sana yanardım ılık ılık
Ama sen bilmezdin
Aslında bilmek istemezdin
Anlayacağın tam dayaklık bir aşktı benimki
Azarlandıkça çığ gibi büyüyen
Dağlarımı ayaza veren
Laftan anlamayan
Ele güne rezil eden
Baş belası bir aşk
Ve ben bu ağır melodinin elinde esir
Esaretinde yaşayan mağdurum
Yeter artık sevgili, ne duruyorsun?
Ya gel, acılarımı dindir
Ya da gel, sana yanan bu yüreği söndür