incinmek ve yalnızlık için eğitilmiştik, dilimizde
lirik hallerimizin eksilmeyen sonsuz sütü
aramızdan rüya sızmıyor, düşürmeyiz biz bu gülü
çünkü derindir yağmurumuz, rüzgâra çalışırdık çünkü!...
yalnızca sıkılmak ve sabır için eğitilmiştik
düşlerimizden başka sokağımız olmamıştı, evlerin
unuttuğu bahçe önümüzden kasa, arkadaşlığın kalbine
gurbetimiz değer, herkesin kölesine çıklırdı çünkü!...
akıllı şarkılar ve kayıp hatıralar için eğitilmiştik
tahtadan bir atın gölgesine sığınmaktan
vehmimizle tutunmaktan başka zamanımız yoktu
okyanus olurdu o büyük kahrımız, bulutlarımızı dökerdik!...
eskimeyen meseller, içi buz kesmiş kederler için eğitilmiştik
birbirimize su olur, çölümüzü ateşe verir, çekip gidemezdik
uzak benim tutkulu dedemdi, her akşam geceyi içerdi
o benim dev çocuğumdu, hayallerimin kenar süsüydü
çünkü!...
yalnızca korkular ve vedalar için eğitilmiştik
hayatla aramızda duran sesimiz mahsur kalırdı
uçmak bir rivayet miydi, ıslığımız dallardan sarkardı
varlığımız hışırtıydı, en çok ruhumuzdan kanardık çünkü!...