Siz benim meleklerimden daha saydamsınız,
kirlenmeyen bir tek arzumuz kaldıysa
bağışlayın! rüzgârımızın arasına kibirden
bir cümle, yanlış bir hayal girmesin diye
sabahtan akşama kadar yalnızlığımı
sulara çarpıyorum!
İçimde hep bir hançer sıkıntısı var
her yanım delik deşik, bir köpek gibi
havlıyorum durmadan, birbirimizi bir
daha görsek boğulacağız, nefesini içime
dök, başım dönüyor bahçenizin nazından,
ruhumu ısırıyorum!..
aşk için deniz susuyor, yaprak titriyoruz
aşk için kelimelerden sihir yapıyoruz
yağmurun sokağında çocuk oluyoruz
dünyanın küçük ve güzel huylarını kapıyoruz
arkadaşlığın gövdesini sütümüze banıyoruz
gül parlatıyor, keder yontuyoruz
zamanı çıtı çıkmıyor, iştah sızıyor ışığımızdan
kanımız çalışkan, çıkarın şu yabancıyı aramızdan
siz benim aşktaki dalgınlığımı anlamadınız,
gururunuz, içinizde fenalık biriken çıkmaz
bir taşraydı! başkası birimize hep fazlaydı!
size her gün zarfsız mektuplar yazar,
gönderemediğim için pula dönerdim! siz
acı bir şarap, zalim bir bahane, başkasının
kuğusu değil miydiniz?
bakın şuranızdan uslanmayan hevesim geçiyor
çılgınlık işte! ateşinizle oynuyorum!..