dilimin ucunda çizdim
içimden geçenleri
kendimde denediğim kırmızı bir kalemle
çünkü bir yabancının mezarı
önce ve her daim kendi yüreğidir
ve yabancı yüreğinin yangınından beslenir
gözünde konaklayan
her yolcunun bakışıyla yaktığı
çünkü bir yabancının yüreği
önce ve her daim hancıdır
ve hancı hatıra mahzenidir
işten aştan ve aşktan demli
ve beter kanar yolcularından
çünkü bir yabancının uykuları
önce ve her daim sancıdır
hanın duvarlarını gezinerek büyür yabancı
' yarimi el almış harem diyorlar
maraşlı şeyh oğlu satılmışım ben' le
büyütüp uğurlar
hasretine yandığı yolcularını
ki onlar bir daha geri dönmezler
ve böylece bir yabancının günleri
önce ve her daim acıdır
ve savunmaz kendini yabancı
ebedi gurbetinde
dağlı prometeus gibi yaşar
çünkü bir yabancının içindeki her yolcu
önce ve her daim bir talancıdır
önce ve her daim bir yalancıdır