bırak beni kendi halime
avazıma saklanmış yüzünde
vuruyorum kendimi
her bakışında aşk yaklaşıyorum kıyıya
varlığın darlığın olmasın diye
gözlerimi giyiyorum
saçlarına yağıyorum tarama beni
göğermiş yaralar gibidir aşkım
kundurasız gecelerde ölüyorum
yüreğim bir ayağı kesilmiş masa
kendimi öğütüyorum her gece sende
düşlerimden asılıyorum
yangın dediğimiz yürek iflası
ve rehin bir kahkaha
sığıntılı gönüllere kalem kırıyorum
fil tebessümü bir tango bu yaşam
bakışlarımdan hörgüçler taşıyor
orangutan oluyorsun banka önlerinde
beni tımarhaneden mezardan ara
kahrımdan kopup ve koşup gidiyorum
kendimden bir bıçak kenarına