ban sana hep yağmurdum su gibi sudan geçtim
sen bana hep uçurum çokça pusudan geçtim
hasretine yanmaktan küle döndü yüreğim
savruldum dağa taşa kahr-ı kısudan geçtim
özleminle yaşamak vardı binlerce sene
bir anlık vuslat için ben bengisudan geçtim
kördüğümdü gördüğüm yollara baktığımda
yine de varam diye belki bin sudan geçtim
behlül gibi arayıp seni deli divane
yunus gibi tam kırk yıl bir bilgesudan geçtim
biledim yüreğimi aşkın ateş çarkında
demiri çelik yapan o ince sudan geçtim
bilemezsin sevgili taşa vurup gönlümü
sana arınmak için bin akça sudan geçtim
vazgeçem istediler yoluna tükenmekten
tükendim çınar gibi daldan özsudan geçtim
yok oldum ey dermanım ateşinde su gibi
yine var olmak için tenden cansudan geçtim
sen kendi mühürlü yüreğine tapınca
ben azalmamak için bir engin sudan geçtim