Bir ufkun ötesine yol aldın elveda demeden
Umutları yükledin sırtına dilek dilemeden
Hazin duygularla gittin ardına bakmadan
Acılara meydan okudun hiç birini takmadan
Sendeleyerek derdini taşlı yollara yükledin
Bitkin gönlünde yorgunluğuna, rahatı bekledin
Toz toprak içinde geceyi sürüdün sabaha dek
Mahzun gönlüne yığıldı haşin dertler öbek öbek
Efkar tutan sinende gecelerce hep yalnız kaldın
Her dağın tepesinde kurtların cümbüşüne daldın
Parçalara böldün zaman dilimlerini durmadan
Geleceğine ter döktün hep, geçmişini yormadan
Sabır teselli ile devirdi de gam kervanını
Aklından olmadın ama yaktın gönül erkanını
Sarıldın hep efkarlandıkça musallat feryadına
El salladın ardından, eremediğin muradına
Yaşamadığın kalmadı çaresizliğin ellerinde
Geçti garip ömrün dağlı taşlı gurbet yollarında