Sen vardın anılar vardı yöremde
İstanbul'daydım bir deli yağmur yağıyordu
Ayak uçlarımda kırık dökük yıldızlar
Ayak uçlarımda bir tutam gökyüzü vardı
Nefes nefeseydim anılar kovalıyordu
Şu Beyoğlu yok mu kalleş şu kara şu yadsıyan
Saati beşti tüm sokaklar kekik kokuyordu
Saat beşti yirmi yaş sesleniyordu düşlerin burcundan
Senin dudakların mıydı şuramda duyduğum
Emirgan bir bıçaktı yüreğime iniyordu
Şu yol Üsküdar'a gider bilirdim
Şu yol böyle belirsiz değildi mayıs kokardı
Şu yol ucunda sen vardın bir ilkyaz sonrası
Siz küçük adamlar, kırık düşler, yazıtlar
Her Salacak şarkısı adını fısıldardı
Hangi söylencede büyüttüğümüz direnç
O görkem yitirilmiş tüm gözler ölgün
Verdiğimiz her söz öykülerde kaldı
Aşkla umudu yeşerten gönenç
Sahile çıkan her sokak kapandı
Bir yanda sen vardın, bir yanda özlem vardı
Varsayımlar, pathos'lar, uzak kentler, çiçekler
O umarsız bölümdü tüm görünümlerde
Düne dönük gözlerinde ıslanan kirpikler
Üzgülerin burcunda kaybolan çocuklardı