Kasvetli havanla üstüme çöktün
Gül kokulu yüreğimi tükettin şehir
Ruhuma hicrandan tohumlar ektin
Bağımı, bahçemi mahvettin şehir
Havana, suyuna alışamadım
Huzurla bir türlü buluşamadım
Ben, ben olalı sana ilişemedim
Her gün bir istasyonda beklettin şehir
Okyanusta dümeni kırık gemisin
Sırtını dayayana duvar nemisin
Körpe dimağlara çayın demisin
Tüm derdini üstüme yüklettin şehir
İnsanların hepsi bir bir yabancı
İnanmam! Dostuz diyen yalancı
Sorun, gerçekleri söylesin hancı
Namertleri merte söylettin şehir
Resmi geçit yapar şeytanlar her gün
Cinlere sahne olur sende her düğün
Öğün, bu halinle hiç durma öğün!
Melekleri bile haline ağlattın şehir
Bir daha çıkamıyor kapından giren
Kolunu kaptırıyor, elini veren
Ne yar olnudn bana ne de bir yaren
Sen her zaman namerde meylettin şehir
Ah...Bu şehir yok mu bu şehir
Gündüzü ızdırap, gecesi kahır
Taşında, havasında, suyunda zehir
Köyümün hasretiyle inlettin şehir