Eylül hazan mevsimi,
Yüzü soğuk, sesi soğuk günlerin
Yapraklar düşüyor yine ağaçlardan
Ruhlarını gök kubbeye salarak
Yapraklar posta güvercini izdüşümlerin
Eylül kül renginin öteki adı
Bu mevsimde boyanıyor griye gökler
Bir kasvet çöküyor omuzlarıma
Sokaklar hüzün tarlası, ektikçe bitiren
Bir sadakaya, bin tebessüm kimseli kimsesizler
Karıncalar da ürküntü bu puslu havadan
Uyku çeşmesinin nöbetini tutuyorlar
Güneş göklerden kül rengini silene dek
Kalkmayacak üstlerinden sığındıkları yorgan
Karıncalar mey kadehine düşmüş gibi sarhoşlar
Ben de yapraklar gibi birden düşeceğim
Böyle bir mevsimin şafak vaktinde
Kardelenler duaya durduğu zaman
Çiğdem ve nergizle aynı safta
…Ve yeniden dirileceğim bir ağacın dibinde..