ateşten suya evrilen şiirin suçu yok
ışığı öldüren aşkın belası yok
sicimlerin titreşimleri anılara bürünüyor
zamanda sıçrayan mucizeler yok
ürkek yılanlar saçlarımla dans ediyor
ektiğim düşleri yâd eden yok
denizin hışırtısı geçmişi aşındırıyor
aramızdaki buzları çözen yok
suskunluğum karanlığı bulandırıyor
yalnızlığın ölümden başka düşmanı yok
düşlerin sesi çıkmaz sokakta çınlıyor
her kapıdan aynı anda geçen yok
göğün mavisi denize usulca karışıyor
hasretin söküğünü dikecek terzi yok