ŞEHİR DIŞLARINI SEVMENİN BAŞKA TÜRLÜSÜ
Üstüste evler şehri
kuş uçmaz kervan geçmez gavurun şehri
dalgalı deniz oynaş kaç kız
ince duyarlık peşinde yirmiyedi yıl
yapraklar uçuştum
görütler topladım günden geceden
sözden yalıtılmış aşkı
güzelliği dağlara bırakmış şehri
denizin uzaklığını
boğazımda bir çığlık
yalnızım dalsızım benim!
dehşetli çok yaşlı bir kadın
düşünür şair, uzaktan
yakından bakınca
çocuk yüzleri
ölüm
örgü sinirleri yatıştırırmış
sevgilim
çöplüklerden geçiyorum
(bahçelerde çiçeklere dokununuz yazıları)
dişle et
kanla çelik
sinirle rüzgar
akşam dokuyan doğa
yanık toprağa terli toprağa
ayağım toprağa bassa
saran başımı yalçınlık
şair hüznümle birleşmesinden
genç hayvan saflığımın
gözyaşlarım doğan, gece mi
döşeğimde, içki başında mı
bir dostla
bitmiş bir aşktan sonra
(hiçbir şey yapmadan oturuyorum)
kalbimde bir patlama
yalnızım dalsızım benim!
uzun günden sonra: akşam
boğumlu, kıvrak
sevgili kalemimle
oynarım dizeler kurarırm
kelimeler yazarım kağıda
coşarım, coşar
(bahçelerde çiçeklere dokununuz yazıları)
dehşetli çok yaşlı bir kadın
düşünür şair, bakan
günbatımından, birden
tahtanın sesi
sesin gövdesi:
ay göğsümün içinde
pencereler yırtar
yalnızım dalsızım benim!
bileklerini uzatır, mavi
damarlar
kabar bağrım
küçük şu kadarcık papatyalar
küçük şu kadarcık papatyalar
cildiniz için hububat suyu
aktarlarda
sevgili kudret narı
bir şarkı var dinlesen seversin
kar altındaymışa dönse şehir
güneş de çıksa
boyu omzumda hasır saçıyla
köprü altında
köprü üstünde
küçük şu kadarcık papatyalar
sevgili kudret narı
bir kalbi
şehir dışlarını sevmenin
başka bir ikindiyi getiren ıslak toprağı
kahve önüne, iskemlelere
yayılan tavşan kanı pul sesi akşam
uzun günden sonra: akşam
boğumlu, kıvrak
gövdesi kadınımın
benimle atacak
ince hüznüyle şairliğimden: akşam
genç hayvan saflığım
birden, bir coşmak bir usulluk
üstüste evler şehri, birden
kuç uçmaz kervan geçmez gavurun şehri
küçük şu kadacık papatyalar
yakında topraktan
başımı saran yalçınlık
sevgili kudret narı
uzat bileklerini
başımı saran yalçınlık
ey ey ey, tekdüze çığlık
oy oy oy, esmerlik bozkırlık gariplik
acılık
beni şehirden uçurma
beni dağlara göçürme
sevgili kudret narı
şimdi savaş burda.