kalbe düşer ansızın
yaklaşan ayrılığın korkusu
hasrete doğru başlar
amansız bir yolculuk
en ummadık anda susar şarkılar
üzerine çöker karanlıkların en koyusu...
denizler, dalgalar hüzün kesilir
solar pencerende açan sardunya
büyür yallnızlığın sığmaz içine
zonklar başın, ne gündüz dinler, ne gece
gir gide uzaklaşır gider nefesin
sanki bütün kapılar kapanmıştır yüzüne...
zaman geçmeyi bilmez,
taş kesilir yüreğin
kalın perdeler çekilir pencerene
için ürpertilerle dolar, amansız korkularla
rüzgar durur, yağmur diner ansızın
başlangıcı olmayan bir sondur yaklaştığın...
yatağına sığmayan nehirler gibi
dinmez taşar gözyaşların
son kuşlar göçüp gider ufuktan
git gide derinlerine çeker seni bataklık
can kuşun da terkedince yüreğini çığlık çığlık
ne yaparsan yap, yaşayan bir ölüsün artık...