Bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki rakısıyla
Şimdi dipsiz kuyulara su olan kınar hanım'dan
Düz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı tiyatrolarında
Şapkalarını tüketemezmiş hiç
İşte kel hasan bu kel hasan karanlığı süpürürmüş
Ters yakılmış güldürmemek için serkldoryan sigaralarıyla
İşte masallara da girermiş bir polis o zamanlardan beri
Sürme Kirpiklerini aralayarak insanları çocukların
Ve içinde birikmiş ut çalan kadın elleri olurmuş hep
Gibi bir üzünç sökün edermiş akşamları ağlarken kuyulara
Kınar Hanım'ın denizlerinden.