Beni bir kiraz ağacına götür desem
İlk dalına ulaşabileceğim
Dalları taze pembe kirazlarıyla ağır
Mağrur bir anne gibi orda gülümseyen
İnce beyaz gövdesinden baharı sevsem
Kiraz bahçelerine trenle gidilir
İstasyona yakın kahveler
Havuzunda 1-2 alabalık yan dereden
Derenin tıkır tıkır taşları
Avuçlarda ince belli çay bardakları
Leylekler önce, ardından kırlangıçlar
Konfeti gibi bahar ağaçları
Yabanıl çiğdem kokusu
Mora kesmiş, tüle sarmış bayırlar
Ama eksik kalır bir yanı
Mutlaka ağızda
Kirazın çekirdek kırığı
Annemin saçları açık pencere rüzgarıyla
Elleri cama dayalı küçük kıza ulaşır
'Al hançeri kadınım'; o küçücük kıza ver..
Olsa olsa kiraz ağacının
Kuytu ıslak toprağına
Resim çizer