Ellerinin yakıcılığı,teninin kokusu değil,
Dudaklarının tuzu,öpüşmelerinin yangısı,
Çılgınca sevişmelerin hiç değil.
Ruhunun inceliğini,sesinin sıcaklığını ve şefkatini,
Duyarlı, bir o kadar da olgun düşüncelerini,
Ruhundaki deli mavi coşkularını ve içtenliğini,
Ateşli tutkularını biliyorum.
Asiliğini,yaşama isyanını,ben olma savaşını,
İsyanlardaki tutkularını,tutkulardaki iç sızılarını,
Biliyorum.
Hangi şarkıları çok sevdiğini,
Küçücük ama güzel bir sözün,ateşli dudaklar gibi
yüreğini nasıl kanatlandırdığını,
Nelerden haz aldığını,
Boşluklarını nasıl doldurduğunu,nasıl dolduracağını,
Sahip olduklarının yetmediğini,
Yetenlerin sana az geldiğini biliyorum.
Ruhunun düşlerde kanadığını,
Kanayanların nasıl acı verdiğini,
Arkanda bıraktığın hüzünlü masallarını,
Söylenmemiş şarkılarını,yitik aşklarını,
Her yitenin sende bıraktığı ayak izlerini,
Uzak düşlerdeki mutluluğunu,mutsuzluğunu biliyorum.
Uzun ve istemsiz düşlerdeki yolculuğunu,
bir noktaya takılıp kalan gözlerindeki
yorgunluğunu,akıtamadığın isyankar damlalarını
ve bunların nasıl acı verdiğini biliyorum.
İstemlerini gerçekleştirmekteki çırpınışlarını,
çırpındıkça artan yorgunluğunu,
artan yorgunluklarındaki isyanlarını,
isyanlardaki benlik çatışmalarını biliyorum.
Ve en çok da... içini ne kadar acıtırsa da acıtsın
Yüreğinde bitmeyen sevgiyi, insan sevgisini
Ve insan oluğunu biliyorum.
İşte bu yüzden..................bu yüzden...
Seni çok seviyorum....