arzı endam eder Aşık-ı Şeyda
altın kafeslerde, sırça saraylarda
güller arasında düş olmak ister
minicik hayali kafesin aynasında
aşkını anlatamadı bir türlü güle
goncasına dökülür çiğden inciler
yaz gider, güz gelince
serenadlar feryadlara döner
sazlar çalınır, söylenir şarkılar,
nakaratlar 'çile bülbülüm çileacısı diline vurur dut dallarında
nedenini sorsalar söyleyemez
bülbül aşıktır güle
gül aşkına konar dikenine
'gül naz eder bülbülebülbül yakarır sevdiği güle;
' gel bana gonca gülüm
çektirme artık çilegül güzellik uykusuna yatar
bülbül hülyalara dalar
bahçeleri gül kokuları sarar
' altın tasta gül kuruturlaraman aman
kuruturlarda şiirlerin arasına saklarlar
aman aman
bülbüller ağlamasında
kimler ağlasın(?)