(Çiçek'in ardından)
Ağlayan gözlerden yaş değil,
Kandır akan.
Hançer yarasından bin beter,
Yüreğini dağlayan.
Pembe düşler vurgun yemiş,
Tüm hayaller firarda.
Dil; Hz.Ali'nin kılıcı gibi keskin,
Her hecesiyle isyanda.
Kalkamıyor artık havaya,
Saçlarını yolan eller.
Açılamıyor dua için Tanrı'ya,
Dizlerini döven kollar.
Soldu, gitti O'nun gibi,
Gönül bahçesindeki çiçekler.
Hazin bir şarkı nakaratıdır şimdi,
Kurumuş, çatlak dudaklarında;
'...sabır ver Tanrım, sabır...' diyen.
Mahzun, yıkık ve de O'nsuz,
Yürek paralayan bir çığlık,
Yankılanıyor boş odalarda.