Dinmez Er - Araf

ve işte gün soluyor perde perde, ne yapsak nafile
istilasında korkuların örtünecek doğa siyah bir tülle
beyin loblarında arap saçı rakkamlar, matematik
gözleri yoran şekiller huni, çember, boru geometrik
yan, orta, alt üst dizilimler karmakarışık, yani asimetrik
böylesine zor, zor ötesi zor çözümlemek seni
yüreğimin harman yerinde sevgileri alevler saracak
demirden dağlar eriyecek, şiddetinden efsaneler doğacak
inadına, zorun üzerine gitmeyi öğrenmelisin yeniden şair
...
ağır adım önü sıra yürüyen bando ' 9'cu senfoniyi çalıyor
dönüşü olmayan yolda yürüyen bir fani marşını dinliyor
salından tutan, omuz veren, dost gözler sonu düşünüyor
güzde, kışta yaprak dökümü, musalla taşında hergün başka biri
ne tuhaf az önce durdu estek köstek yürüyen saatim
dünyada değilim, dediler ki Cennet Arş-ı Ala'da bir yerde(?)
üzerine bastığım bu kara toprağın altı mı cehennem?
Araf mı (?) dediniz, ' iki ara da, bir dere de' öyle bir yerde...
...
gelecek bahara, yazlara öteleyemiyoruz öte dünyaya göçmeyi
vedalar ünlüyor yufka yürekler, acılar derin solgun yüzlerde
' bugün varsın, bir bakmışsın yoksun yarın ' diyorlardı, ya
tutamadığımız sözlerdi, baharda aşklarımızı tazeleyemedik
yeniden aşık olacak, yaz aşklarını masal masal anlatacaktık hani!
... katar katar, vagonları takmış peşine geçip gidiyor trenler
törelerden genç canları alıp göçüren çelik yürekli, demir bilekli
haklarında ölüm fermanı yazılanları yaşama uçuruyor trenler
hüzünleri, kahırları taşır, ışığa düşman kasvetli uzun tüneller
...
erken mi yaşlanıyoruz ne, düşmanımız mı bizim zaman?
vakit nakittir diyordu bilgeler, zamansa müsrif haramiler
haşin rüzgarlar savuruyorken çınar ve kavak yapraklarını
manga manga göç yoluna hazırlanırken göçmen kuşlar
suskunluğumdan telaştalar, acep şair de mi göçüyor?
önüm sıra koşuyor öfkeyle, siyahlara sarınmış bulutlar
hava da ayrılık kokusu, sularda akıyor mavi yeşil bir hasret
...
yaşamak güzel şey be kardeşim(!) * demişti mavi gözlü dev(?)
döndük, dolaştık, gördük, yazdık, gelelim şimdi sadede
dünyada edindiğin tüm borçları kuruş kalmadan öde
sıfırla tüm alacaklarını, sevdiğin o vefasız kadına kalmasın
görüp geçirdiğin onca şey; tükenişler, aldanışlar, kahroluşlar
saklandılar içindeki aynalarda, senden köşe bucak mutluluklar
...
hayra alamet, birşeyler var sende bir yeni haller...
duruşunda, bakışlarında anlamsız bir anlam eksikliği
ezberlediğin iki şiir, sevdiğin şarkıların sözlerini
çiziktirdin diye iki satır dünya ahvalinden kesitleri
seni, allamei-cihan şair mi ilan ettiler ((!) (?) ...