'Umudu besleme, boşuna bekleme unut gitsin
Hayat sana vaat etmedi ki istediklerini versin!
Akşamdan akşama iki tek atana akşamcı diyorlar
Bilmiyorum ne aradığımı şişeden kadehe dökülende
Huzur mu, mutluluk mu, bir sevgili mi?
Yok, canım daha neler!
Adı akşamcıya çıkmış bir adamım,
Kim çalar gönül kapımı girmek ister içeri?
Uçurum kenarlarında dolanan çılgının biri,
Adımlarında kandamlaları, yaraların çığlıkları
Bir ben uykusuz, bir de eskimiş kaldırımlar, sokaklar
Yürek yangınları, kent yangınları seyran yeri sanki
Seyrediyor gündüzü torbaya koymuş geceler Neron gibi
Saçları kesilince güçlü Samson kaybetti kuvvetini
Giremeyecek Delilah'ın koynuna zavallı ve çaresiz
Köleliğe başkaldıran Trakya'lı Spartaküs çarmıha gerildi
Her gece yarısı işte böyle karıncalanıyor beynim
Deniz kuşlarının kanatlarına yanık kokuları sinmiş
Kalplere, kentlere inat denizlerde mi yanıyor yoksa?
Usuma düşüyor özlemlerim vuruyor en zayıf yerimden
Duru aktığı günlere dönmek için tersine akıyor nehirler
Sığındığım, sırlarımı verdiğim gecelerdi beni ele veren
Sabahlara yasaklar koydu, bunlardı beni akşamcı eden
Şişeler devrildi, kadehler dökülüp saçıldı & sandalyeler,
Masalar şaşkın zor kurtuldular ellerimden.
Akşamcının umutsuzluğudur bu derinleşir kadehlerinde
Sarhoş karanlıklarda yağmur serpintileri kirpiklerimde
Bir güzele gönül verme isteğimi söyleyebilsem yüreğime
Kurtulacağım akşamcılıktan vurup kırmalar son bulacak
Bir dağ kulübesi, orman evi, sahilde bir sundurma
Huzur veren sessizlik, mutluluk, kutsal barış & Ya sevgili?
' Aşk nağmeleri dökülsün dudaklarından
Davetkâr çapkın bakışlar, çaykarası gözler
Bir rüya bu beni avutan bir hayal dünya
Yabancı eller değmemiş olsun ellerine,
Benden başka hayal girmesin gözlerinin içine
Rüyalarımı süsleyen o kadını bekliyorum!
'Umudu besleme, bekleme boşuna unut gitsin.
Hayat sana vaat etmedi ki istediklerini versin!
Dinmez ER & Çeşme & 2012. 01. 19 &