sarışın bir halının ucuna
siyah ipliklerle
mavi aşk öyküleri işleniyorsa hâlâ
niye yürünmesin sevdanın
iki yudum arasındaki
sessiz yogunluğuna
bu fesleğenin kokusunu
çin'e kadar götürebilirim
dudaklarını
çocukluğumun kırikindileriyle boyayabilirim
bir siyasinin elleriyle
dokunabilirim hercai düşlerine
ya da
ölene kadar nöbette kalabilirim
bakışlarının şiir dokuyan sessizliğinde
fesleğen kokusu kadar
mecburi düşler görebilirim
dirilebilirim avuçlarının
yağmur sonrası ıslaklığında
ama dur bir dakika
bir sümbül
galiba sardunyaya dönüşüyor
haziranlarının cam kenarlarında
bir semaidir sessizliğin
yankılanır uçarılığı
sigara tutan parmaklarının
çapkın duruşlarında