Rüzgarlarla yoldaş olmuş
denizler gibiyiz.
Yanyana geldikçe ,
Kumsallarımızı dövüyoruz .
Peynirle şarabın yarenliğinde
sigara içimi öfkelerle
Geçmişten gelip ;
Bugünün molalarında ,
Yarının terlemelerinde tıkanıyoruz .
Dalgalarımızın dövdüğü kayalar ,
Buruk şarabın çürüttüğü peynir ,
Bugünün yorgunluğundaki gelecek ,
Ve biz...
Her sevinç , her beis , her yeis ;
Küçücük adalar olmuş yaşam rotamda .
Ne yapsam hepsi sana çıkıyor
Roma olmuş
gün doğumları , batımları
Zirvelerimde sisler var ,
Düşüncelerim çıkılmaz bataklık .
Binbir umar arıyorum
Seni de peşimden sürükleyerek .
Yelkenlerim inmiş ,
Emanet limanlarda
rüzgarlarını bekliyorum ,
Bizim olacak yarınlara , aydınlıklara .
Bitmez bir kasım ayındayım
Denize , güneşe ,yeşile ,dalgaya
doyasıya hasret .
Esmeyince rüzgarların ,
Tutmuyor planlarım .
Sen yağmurlardan özür dilerken
Ben ,bir tutam umudun
vurgunlarındayım sensiz .
Özür dilediğin yağmurlara inat
Yamaçlardan uçasım geliyor
sisler arasından ovaya .
Gelmene özendiğim zamanlarda
Vurgunlarımdan darbe almış
Kuruttuğum çiçekleri , dalları ,
yaprakları savuruyorum
Aşağılara
Aşağılara
Yağmurlar baksın da
Gözyaşı neymiş , görsün diye