Yeni ufuklara yeni pencereler açtım
açtımda ufkumu göremiyorum,
hep karanlık duvarlar örüldü önümde
kırıp geçerken peton dan kafaları
kafataslar çoğaldı bir anda...
güneşmi eritti beyinleri?
yoksa bitip tükenmeyen kıskançlıkmı?
kin mi?
nefretmi?
kötülükmü?
yada doyumsuz hoburluğumuzmu?
kim beynimizden alıp götürdü düşünceyi?
kalbimizde sevgiyi,yüreğimizde mertliği?
dostluklar nerde?
nerde paylaşımcı toplum türk insanın sıcaklığı?
ağzı süt kokan mahsumyetiyle bebekler
bebeklere haince uzanan kara eller
ninniyle uyuttuğumuz
gözleriyle dünyayı sevgiye boğan
çocuk diliyle vahşeti anlatan
bebekleri doğduklarına pişman eden
insan kılıfına bürünen canavarların
katili olurum.
bebek katillerinin katili olurum.
bana aklımı kaybettiren bebekleri inciten
bana insan kılıfına bürünen canavarları bulun
yüzerek derilerinin altındaki
iğreç görünümünü utançla sergiliyebilim.
böyle canavarları vurmak katil olmaksa eğer?
ben katilim.
benim katil olmam suçsa hiç durmayım vurun
zaten bebeklerin ırzına geçen
bir dünyada yaşamak ölümlerin
en azap lı hali değilmidir soruyorum?