Essen rüzgarların fısıltısıyla
Tenine dokunuyorum
Dağların eteğine inen ovalarda
Seni buluyorum
Zor olan her yerdesin
Seni her zorda alırım
Bana geldiğin gün gibi
Seni sevdiğim an gibi
Toprağa susamış çöl gibi
Sana susadım
Güneşin deydiği buz gibi
Şubat soğuklarında titreyen kuş gibi
Avuçlarında titriyor bedenim
Bir annenin yavrusuna
Şefkati gibi
Bir çocuğun annesine
Mahcubiyeti gibi
Bana hissettiğin sevgi yitip gitse bile
Bu ömrü sana kurban ederim
Bu can senin bu ömür senin
Ben benim olduğum kadar seninim.
İster yarde sev sar cande
İster vur yere kır bin parçaya böl'