gidiyorum,
günlerce sende kaldıktan sonra
seni ve mükemmelliğini yanıma alarak
geriye kalanları ardımda bırakıp
senden aldığım ne varsa yerine koymadan
yüreğimde bir ateş yakıp seni içime atarak
hiç gözyaşı dökmeden, veda etmeden, gidiyorum...
gidiyorum,
sen anlamayacaksın ne oldu, ne bitti
sokaklardan akan yağmur suları gibi
gideceğim birazdan, güneş doğmadan
seni kendimde bulmadan, çıkarmadan
ah çekip ah etmeden gideceğim gizlice
sen öldü bileceksin ben öleceğim, gidiyorum...
gidiyorum,
güzel, güneşli günleri sana saklayıp
ellerinden bir yudum su bile içemeden
nefesimde nefesinin sıcaklığını hissetmeden
saçlarına takılan yüreğimi sana bırakarak
gün rengi yüzünde geceye dokunduğumda
sen içimden kaçacaksın biliyorum, gidiyorum...
gidiyorum,
seni çok sevmiştim oysa, alışmıştım
imkansızlığını anladığımda bile sevdim
o kadar güzeldin ki kendimden utandım
gözlerine bakarak adını söyleyemeden
derin bir boşluğu yanıbaşımda bularak
kendimi senden alıp ona salıyorum, gidiyorum...
gidiyorum,
bil ki son satırlarımı yalnızca sana sakladım
içimden geçen ne varsa sustum, sen anladın
karanlığı bağlayan düşlerimiz öksüz kalsa bile
sen belki bir çırpıda unutacaksın benli günleri
gözlerimi dağlayıp yüreğimi avucuna bırakarak
ilk ve son kez sana sarılamadan gidiyorum, gidiyorum...