Canım acıyor keko, kavlimiz böyle değildi seninle …
Birlikte yaşamak üstüneydi tüm düşlerimiz
ayrılmaya değil.
Bir elin et ve tırnakları gibiyiz her yerde.
Ya Zin, ya Aslı ile Şirin olmuş
aşklarımız, kadınlarımız…
Aşkın milliyeti mi olur be güzel kardeşim?
Ne diyelim şimdi sevgi meyvelerimize
”ayrılık icat oldu, aşklar bozuldu” öyle mi?
Biliyoruz,egemen güçler sana yanlış yaptılar,
Ama ciğerim, ama iki gözüm
İşkencelerde beraberdik te bunlarda mı ayırdılar.
Biz de ortak değil miyiz aynı çileye,
aynı sınıfsal kölelikle?
Tuttuğumuz sınıf kavgasında
omuz omuzaydık aynı saflarda.
birlikte yükseltmiştik özgürlük bayrağını.
İşkencelere tutulduk birlikte, çarmıhlara gerildik,
ranzalar kan kokumuza doydu,
dipçiklenerek bölündü kâbuslu gecelerimiz
hücreler aldı gözlerimizin direnen ışığını.
Aynı ölümler yoklamadı mı kapılarımızı,
aynı korkular kaplamadı mı yüreğimizi?
Aynı zincirlere sallamadık mı balyozları,
”Kırılsın diye ayaklardaki prangalar.”
Hükümranlık adına hangimizi ayırdılar?
Kahraman Maraş'ta,Çorum'da yaşanan zulüm,
Sivas'ta yakılan canlar farklı mıydı
Şırnak,Hakkari,Mardin'de dökülen kanlarımızdan?
Dağlıca'da şehit olan vatan evlatlarından?
Farklı mıydı Diyarbakır cezaevindeki vahşetle
Mamak ve Metris'teki ihanet çemberi,
Suluova mezbahasının hain zalimleri!
Uyan altın uykundan Kürt kardeşim
şimdi sıra sende,
barış hiç olmadığı kadar ellerinde.
yeter bu kirli petrol savaşına verdiğimiz şehitler,
Teslim olma emperyalizmin maşasına
farkını koy ortaya bölücü caaşlarla.
Sabrımız seni tanıdığımızdandır,
beklediğimiz senin tavrın be keko,
kalk artık,sahip çık iline,
bir süre sonra geç olacak,
sen sustukça,
seni ateşle imtihan edenler
seni de hainlerle bir sayacak
ve aramıza kan koyacak!
Binlerce yılın hısımlığını
hasımlığa çevirmelerine izin verme iki gözüm,
bil ki yanındayız tüm benliğimizle,
geçmişteki gibi.
Yine yürürüz kolkola,Lice'den Diyarbakır'a,
yine kürsülerde oturur tütün sararız
Bağlardaki Zeki'nin kahvehanesinde,
deprem yaralarını sarmaya koşarız can hıraş
birlikte ağlarız enkazdan taşan hüzne,
çıkarız katır sırtında Tute'den Derkam'a,
-Derkam'ın sırtı da sarptır ha Memo-
dernekler,sendikalar kurar
sabırla öreriz düşlerimizi.
ve gerekirse canımız kanımızla
yeni baştan kurarız vatanımızı,
satılmışların kuru gürültüsüne pabuç bırakmadan.
vatansız olmaz,
vatanı olmayanın hiçbir şeyi kalmaz kardeşim.
Yüreğimiz seninle keko,
sana çağrım bundandır
ve halâ sağduyuna olan inancımdandır.
Yoksa iş başa düştüğünde
zora boyun eğeceğimden değil!
Dostluğumuz bozulursa kan ağlar içim,
hasımlığa dönüşürse hısımlığımız
yazık olur hepimize ve geleceğimize.
ama yalnız kalırsak kaderimizi yazarken
ant olsun ki cihana,
ant olsun ki bize bu acıyı hazırlayanlara,
vakitli vakitsiz, buyursun gelsinler,
”Ölüm gelmişse hoş gelmiş, sefa gelmiş”
bağımsızlık kavgasında.
Diyeceğim bu kadar,
okulda,fabrikada,tarlada,sokakta
ezada cefada ve sefada bir olduğum,
uğruna baş koyduğum, yandığım vurulduğum
canım Kürt kardeşim
gerisini sen söyle.
Yeter ki,
Söyleyeceğinle düşmanlarımızı güldürme,
Ser çavime, ser serime! Gudeş te razibe.