İç dünyamın derinliklerinde
dolaşıyor pervasız bir boşluk.
Alıp götürüyor beynimi
zifiri karanlıklara.
Güneşe üşüyor ellerim,
korkulu sevgilerim gözlerimden inerken.
Çözümsüzlüğün arap saçında
anlamsız bir birikimin
amansız yorgunluğu
ayak dayamış umutlarıma,
ayak dayamış
yaşama tutkuma...
ömür boyunu yaşıyorum çıkmazımın
loş zindanında.
Güzelliklere kör,sağır ve dilsiz.
Her şey sensiz,sessiz.
Korkunç gürültüsünde sessizlik.
Sessizlik ölüm,sessizlik zincir,
hançer
yüreğimdeki boşluk.