Ben gurubun kızıllığını
gelinciklerle boyarım
mor ve beyaz düşlerin üzerine.
Sen renklerle şarkı söylersin
doğanın derin sessizliğine inat
çağlayan süzülüşünde.
Birileri de tellere döker
yüreğin kanat vuruşlarını,
ipeksi aşkının saçak altına.
Nedendir bilir misin, şiirlerin akşam kokması,
Akşamların serin eteklerinin yalnızlık,
Ve istisnasız
sabah umutlarının yaşama sevinciyle coşkulu
ille de çocuk sevinciyle bakması?
Ben bozlakları gece gülünde okşarım canım,
kendinden geçişin balkon sefasını yaz semalarında.
Saba makamını gecenin koyuluğuna gizlerim mutlaka
Törensiz olmaz deyişlere dayanmak
ve törene rakısız oturmak,
Ben hüznü kapıda karşılarım gökyüzümü açarak
kendimde kaybolarak yaşarım her anını
ufuklara el sallayarak uğurlarım gözlerimdeki pınarı.