işleyerek kalbimi
henüz yazılmamış şiire
karanlığın dudağında gülümseyen gül
gibi girdiniz
....bir çocuk ağlıyordu
sesini arayarak
şafağın en tenha yerinde
çizilmiş gelincik miydiniz
rengi düşmüş kalbinizin
kırgın sözcüklerine
biçtiniz tülünü yalnızlıkların
akarsuya düşmüş iki yıldız
gibiydi gözleriniz
mevsim nar çiçeği göğsünde
bahardı kaldıran duvağını
elleriniz sevinci tutuşturan köz
ateşlerle girdiniz bu kuzey ülkesine
....bir çınar soluyordu
yitirilen her güne
ağıt gibi dökülen