Konduğunda bir martının kadına kelebekler
Bir toz bulutu ve soğuk bir nidayla
Yankılanır gökteki rüzgâr ucunda kanadın
Uyanmış gözlerle gün, atarken adımlarını
Sona yaklaşan her bir cisim ağırlaşır
Yükselir martı, kemanın ince nağmesiyle
Göklere yeniden
Bir kelebek…
Sancılanır deniz,
Çakılları yorgun ağırlaşır
Belinde kamburumsu bir yükseliş
Cümleleri duyulur dalgaların serinliğinde
Kapatır kulaklarını kıyı
Kızgın deniz eteklerini döver…
Donar bakışlarımız mumun alevinde
Yitik bir sevda tarazlanır belleğimizde
Gökyüzü karardıkça ağırlaşır cisimler
Bir kelebek konar martının kanadına
Deniz çekilir koynuna Anka'nın
Yumuşak bir tüy hafif ve yavaş
Düşer damlaların bürudetine
Bir gelgit kusar çirkefini
Koyların nemli kısımlarına
Bir kelebek martının kanadına konar
Martı süzülür denize
Ve bir kelebek
Kaybolur o martının denizi içinde