Dört mevsimin bir günde yaşandığı şehrimin
İklimi, insanları, tarlası, ovaları, bükleri
Ne kadar yabancılaştınız bana
Ben ne kadar yabancılaştım size?
Daha dün ufak bir çocukken tozlu yollarında koştuğum
Telden arabalar yapıp sürdüğüm
Taşları üst üste dizip devirdiğim memleketim değil misin?
Oyun diye camını kırıp kaçtığım
Kırık camın yerine küfredip poşet saran Sefer amcam
Gözlüklerini sakladığım
Arayıp tökezlediğinde güldüğüm dedem
İplerini koparıp kirlettiğim çamaşırların
Evinin duvarlarını çamura buladığım Azize teyzem
Ne kadar uzaklaştınız benden
Ben ne kadar yabancılaştım size?
Mahallenin bakkalı, nalbantçısı Memiş emmisi
Çocukluk arkadaşım-hep kandırıp ağlattığım- Reco
Küçüklük aşkım hayal dünyam Şirvan
Şimdi geçerken mahalleden bir selam vermez oldunuz
Aşina olduğum gönlümün diyarı
Memleketim, sırdaşım, boy verdiğim toprağım
Neden bu kadar aşinasız kaldık birbirimize
Ne oldu da tenlerimiz tanımadı birbirini
Aşinasız kaldı yüreğimiz?