Yaka bağır açık oturuyorum arka bahçede.
Yıllardır açmamıştım yakamı bağrımı.
Sanki bu bahçeyi de çoktan unutmuşum,
şurada teneke saksılarda fesleğen olduğunu;
bir zamanlar,
çocukların oynadığını tahta çitin ardında.
Bir ölüm sessizliği ölümlerden sonra.
Kuşlar da konarmış komşunun kurumuş ağacına.
Nerdeyse denizi göreceğime inanacağım
başımı kaldırsam.
Kötü günlerin iyimserliği bu.
Kaç kişi kaldı bu mahallede eski havuzlu
kahveden
gece vardiyasında birlikte
'Açmam açamam'ı söyleyen?