çaresiz sırtıma vurdum gurbeti,
genç yaşta yürekten tattım hasreti,
karşındaki yorgun insan sureti,
hata affetmeyen kullardan kaldı.
birer birer gitti dostlar, sırdaşlar,
bir olmuş kardeşler, kardeşi taşlar,
gözümde dinmeyen bu kanlı yaşlar,
dönüşü olmayan yollardan kaldı.
sırtımda geçmişten kalan eskiler,
içimde dinmeyen dertten ezgiler,
yüzümde silinmez derim çizgiler,
gurbette harcanan yıllardan kaldı.
duyamaz olmuşsam güzel sesleri,
düşünme, bu dertler kimin eseri,
gördüğün bu garip, yorgun serseri,
ne senden ne benden, onlardan kaldı...