bir sabah uyanınca, dediler ''baban gitmiş'',
uyandırmadan sizi, sessizce veda etmiş.
sanki Kıyamet koptu, ''baban gitmiş'' denince,
aradan yıllar geçti, yokluğu hep işkence.
veda etmeden gitti, kabullendikte artık,
neden geri gelmiyor, bir yanıt bulamadık.
şimdi nerdesin babam, ne olursun cavap ver,
yok muydu veda etmek, insan böyle mi gider?
sen topraktasın bugün, bense yaşayan ölü,
bu sene de gelmedin, geldi bak yıldönümü.
unutamadım babam, melek gibi yüzünü,
''insanoğlu namerttir, hiç güvenme'' sözünü.
insalık denen servet hep ayaklar altında,
inandım artık babam, huzur ALLAH KATI'nda.
ne toprağa, ne kul'a, sensizliğe bu isyan,
sonu hep aynı inan, ölüm, ayrılık, hüsran.
senden sonra dostlardan, hiçbir vefa görmedim,
bunca çileye rağmen, kula boyun eğmedim.
ne çileler çektim ahh, bir bilsen şu genç yaşta,
güven, sevgi hep yalan, teselli Yüce Aşk'ta...
Vefasızlar gittiler, yükledim bir trene,
adam gibi yaşadım, senden sonra ben yine.
fazla durmam gelirim, ömrün kısa gününde,
yanında duracağım, o gün Mahşer yerinde...
onurumla yaşadım, başım öne düşmedi,
vefasız dostlar kadar, kimse derdim deşmedi.
neyleyim dünya malı, neyleyim som altını?
iyi ki öğretmişsin, şu toprağın altını...
isyan bana yakışmaz, kaderimse çekerim,
yüce Misafir gelir, o gün ben de giderim.
''direk çaktım'' diyenler, gördüm neler götürdü,
''gel'' diye çağırdılar, ecel aldı süpürdü...
sessizce ağlıyorum, düşmana anlatmadım,
ben senin matemini, kimseye bırakmadım.
suskun durma öylece, başında duran oğlun,
dualarım seninle, HAKK Cennet etsin yolun.
bitmeyen matem'imle sana ağıtlar düzdüm,
bağışla beni, yine kederden dertli yazdım.
yıldönümün, ağlarım, duygular kalktı şaha,
ruhun şad olsun babam, sana yüzbin FATİHA..