Öyle zor, öyle zorki
Sıcak yatağımdan kalkmak.
Sabahın altı otuzunda
Bekle beni yatağım.
Döneceğim nasılsa.
Şimdi kalkmalıyım, geç kalırım yoksa
İşe gitmem lazım, ekmek lazım akşama
Elektrik, telefon, su bir yana
Ev kirası yatacak aybaşına.
Dışarda rüzgarın sesi, uğultusu kulaklarımda
Hava yine soğuk. nasıl çıkmalı sokağa
Ah bir bardak çay olsaydı
İnce belli bardakta
Bir kızarmış simit, birde peynir yanında
Eşim yatmış sobanın yanına
Çocuklar karşı divanda, biri yer yatağında
Nasılda uyuyorlar mışıl mışıl
Sıcacık yataklarında.
Kalkmalıyım, işe gitmem lazım
Kim bakar yoksa bunlara
Dışarısı buz gibi soğuk, sızı var ayaklarımda
Şurdan bir minübüse bineyim desem
Gidiş geliş, altı ekmek pahasına
Yürürüm yine her zamanki gibi
Veremem çocuklarımın nafakasından