çarpıştılar bir yol ayrımında
randevu'süz çıka gelmişti bahar
düşen bir kağıt parçasıyla
bakıştılar şöyle bir
uzanan eller aynı anda
bir kağıt parçasına
bir de içlerindeki yüze
yüz yüze geldiklerinde
etekleri nazlı bahardı
gezindi gözler
süzerek tepeden tırnağa
göz göze gelene kadar
iki ayrı bedende
şaşkın, heyecanlı ve ürkek
ve de iki ayrı yürek
konuştular sessiz
gözleri yirmi dokuz harf
bir şeyler anlattılar
duymadı kimse lal oldu diller
açılan gizli bir kapıydı
çukur aynalarda kalpler
ayrılırken istemsiz
kartviziti saklı avuç içlerinde
uzun yolculuktu çıkılan
dönerken köşe başlarını
baharı müjdeleyen
gün dönümü'ydü bakışlar