Çiçeğe çıkmazsa, arının yolu
Peteğe, sırrına, bala dokunur
Çatlak ses verirse diyez, bemolü
Tezene vurdukça tele dokunur
Sekizler diz çökse, beşin önünde
Dil isyana kalksa, dişin önünde
Umutlar pes etse, düşün önünde
Yelkovanın turu yıla dokunur
Kaderim bahtımla girince harbe
Kirpikler sulardan, yiyince darbe
Kayıtsız kalırsa, tekleten kalbe
Islanan baklalar dile dokunur
Değişince buz dağında manzara
Kelam aciz kalır, taze bahara
Hüzne mahkûm eden vefasız yâre
Kalem kırılması küle dokunur
Melül mahzun beklettiğin yeter be
Tur bindirir gelişine mehter be
Gariplikten insin artık şalter be
Hüzün şehri Delibal'a dokunur