beni sakın kutsama
deyip sarınıyor ipek
boşluğundan sızan sesine
denize damlıyor kocamış mavi
ahşabından gerinen Cemre
sintine suyuna sürtünen
güneş yerleşti duldasına
dalgın balığın bakışında
biriken körfeze
gövdenin en uçurum yerine
bir yaprağın yeşili boşalıyor
kalçanda bir falçata izi
bırakarak dolaşıyor gül
gürbüz günahlar doğur bana