Torosların doruklarında,
Anamurun bir yörük yaylasında,
Güzelliğinin havasında,
Yaşama hevesinde,
İki belikli,perçemli bir yörük kızı,
Ellerinde kalaylı su güğümleri,
Basma fistanıyla,
Serpile serpile geçti önümden,
Bir güldü,güller açtı yüzünde.
Kalbime attı düğümleri,
Çoban yıldızı gibi aktı gitti,
Mangal gibi yüreğüm var derken,
Kar gibi eritti,
Kor gibi yaktı gitti.
O gündür bu gündür içimde sızı,
Aldırdı gene elime püsküllü sazı,
Bakraç bakraç,güğüm güğüm,
Buz gibi yayla suyu taşıyan,
İçimde düğüm düğüm yaşayan,
O al yanaklı,
Bal dudaklı yörük kızı için,
Sazımın tellerine,
Garip garip vururum şimdi,
Belki bulurum diye,
Bıkmadan,usanmadan,
O yaylalarda arar dururum şimdi.