-İşkence görenlere-
gece gözlerine perdedir kiminin
kara tortudur kiminin yüreğine
karanlık kirli işler için güvence
acı bir çığlıktır kiminin sesine
sorarım size
kavunumu bölüştüğüm karıncalar
sütümün gediklisi minik kedi
yemişini sevdiğim incir ağacı
hangi onurlu insanın çığlığıdır
sesimin tonunda çınlayan bu acı
aşkların yaşanamadığı yerler vardır
orada aşklar ancak şiirlerde yaşanır
elleri insan gözleri insan
binlerce insan yalnızca umuda yaslanır
bütün ışıkları söndürülse de aydınlık yolumuzun
senin korkusuz gözlerinde ışıldayan parıltı
ışık tutar işkenceleri idamlara yakarak
büyümesinin ilk gecesindeki tomurcuğa
ölürsek ölünmez bir yaz gecesi dostum
ağaç gövdeleri olsun gömütlerimiz
dallarında ötsün kuşlar başımızda ağlarcasına
yapraklar yellerle sevişsin aşkımızın anısına
sesleri insan yüzleri insan
binlerce insan arkamızdan el sallasın
belki toz oluruz belki toprak
üzerimizde taze filizleri yeşerir bilincin
inancın dereleri akar durur denizlere
dalgalar döver kıyılarını karanlığın
yıkılsa da geleceğe kurduğumuz köprüler
biliyorum ki herşeye karşın
ayışığının sevi çağrıları
umutların her demde çiçeklenmmesi
sürünerek yaşamanın son bulduğu
insanın insan olduğu bir ülke özlemi
yitmeyecek ve yitirilmeyecek
güneş dünya defterini kapayıncaya dek
düşlerin gerçekleştiği yerler vardır
orada insanlar güvercin sesleriyle yıkanır
yaşım acı ve gözyaşı olarak sunulsa da
gözyaşlarının arasında milyonlarca gülücük ayaklanır.