Çocukluktan
I.
rüzgâr
kolalı bir örtü gibi acıtıyorken yüzümü
"dudakları çatlamış, ateşli,
hasta bir istasyonda
dünyanın bütün elma satıcılarına bakıp"
çocukluğumun uzun yolculuklarını andım
içinden koyu yeşil bir çocuğun baktığı
bir havuzun yanında buldum kendimi
güzel bir yaz ikindisinde
adres sordu birileri
anlattım..
II.
denizi ilk gören bir çocuk
birdenbire yaşlandı
çiçekleri çok biçimli tuttuğumu söyledi biri
sanki koca bir gökyüzünün altında
sadece ikimiz duruyorduk.
öyle bir gök işte, orada öylece duruyorduk
ve nedense hep sana gelirken
yere gül renginde batığım geliyor aklıma
insanın olmadığı bir anının da olamayacağı...
III.
karşıdan karşıya çamaşırların asıldığı
dar bir sokağa girip
eski bir kapının önünde duruyorum
tunçtan bir tokmağı avuçlarken
anahtarı kilide sokuyor
ve haz alıyorum küçük tıkırtılardan.
"kadın dendi mi sanki ben
vişneli bir dondurmayı durmaksızın yalıyorum."