Sn Mehmet Barlas'la yıllar öncesinde dostlarla yaptığımız müzik toplantılarında tanışmıştık. Kendisinin musiki ve edebiyat konularındaki engin bilgisine hayran kalmıştım. Daha sonra Trt'nin yaptığı beste yarışmasında beraber juri üyeliği yaptık. Dün yazdığı bu makaleyi sizinle paylaşmak istedim. Bu vesileyle de kendisine sonsuz teşekkürlerimi yollamak imkanım oldu. Güzel ülkemin içimizi kavuran toz dumanında keşke sık, sık böyle vahalarda molalar verebilsek.
Keşke çoğu kez küçümsediğimiz sanata, sevgilerimize, düşünce yapımızın kalbimizin içinde daha çok yer verebilsek. İnsanların insanca yaşamı hakları gibi bir sorunu olmasa ve bu bağlayıcı güzellikleri tatmaya vakitleri olsa..E...Şair geçinenler böyle hayallerle yaşar zaten.
Bir Mehmet Barlas yazısı.
Siyaset dışı dünyanın içinde şarkılar da var
Tabii ki hepimizin günlük siyaset dışında da dünyamız vardır.
Tabii ki hepimizin günlük siyaset dışında da dünyamız vardır
Mesela son dönemde, aynı şarkılar döne döne karşıma çıkıyor.
İki hafta önce Beyoğlu'ndaki Victoria lokantasında her perşembe akşamı fasıl yapan Nurettin Çelik, Rakım Elkutlu'nun 'Demedim ona hiç& Kimsin ve nesin sen ne adın' diye başlayan Kürdilihicazkar şarkısını söylüyordu.
Bu şarkıyı daha sonra Münip Utandı'nın 'Eski Şarkılar' albümünde bulup, defalarca dinledim.
Şarkının 'O kadın ah o kadın ah o kadın ah o kadın' dizesinde seslenen nakaratına takılmıştım.
Geçen hafta Türk Eğitim Vakfı ile TSK Mehmetçik Vakfı'nın düzenledikleri 'Safiye Ayla-Zeki Müren Türk Müziği Ses Yarışması' nı jüri masasından izlerken, finalistlerden biri olan Muhammed Emin Ayaz da Rakım Elkutlu'nun bu şarkısını seslendirdi.
O kadar güzel yorumladı ki, Safiye Ayla Yarışması'nın birincisi oldu.
Yanımda oturan Mehmet Güntekin'e bu genç yeteneğin kim olduğunu sordum.1981 Manisa doğumlu olan Mehmet Emin Ayaz, hem Ege Üniversitesi 3'üncü sınıf öğrencisi, hem de İzmir Hisar Camisi'nin müezziniymiş.
Şaşırdım.
Çünkü bir bestesi ile yarışmaya katıldığı Rakım Elkutlu da, onun babası da İzmir Hisar Camisi'nde baş imamlık yapmışlar.
Bunun gibi bir şarkı daha var sürekli karşıma çıkan.
Haftalar önce Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta 'Mutlaka dinlemelisiniz' uyarısı ile Gönül Akkor'un seslendirdiği Avni Anıl'ın Kürdilihicazkar 'Ne olur akşamları gelsen otursan yanıbaşıma' diye başlayan şarkısını göndermişti.
Serap Mutlu Akbulut
Sözünü ettiğim yarışmada jüri masasında yanımda oturan Serap Mutlu Akbulut'la uzun uzun bu şarkıdan ve Avni Anıl'dan söz etmiştik.
Çünkü yarışmacılardan Burcu Göktürk de bu şarkıyı okumuş ve Zeki Müren yarışması'nda 2'nci olmuştu.
O akşam eve geldim.
Disk çalara 'Odeon Yılları' dizisinden çıkan Serap Mutlu Akbulut albümünü koydum. Baktım ki Serap Mutlu Akbulut da 'Ne olur akşamları bana gelsen'i yıllarca önce ve herkesten daha iyi yorumlamış.
O yarışma gecesinde bir şarkı ve bir genç yorumcu vardı ki, günlerdir o kaydı defalarca dinliyorum ama doyamıyorum.
Hacettepe Üniversitesi Otelcilik Bölümü mezunu Ayfer Sözeri, Şükrü Tunar'ın Hüzzam şarkısı 'Ay öperken suların göğsünü sahilde yıkan'ı öylesine güzel yorumladı ki, gözümü kapattığımda denizlerden gelen 1930'ların yankısını duyar gibi oluyorum.
Bir başka şarkı da bestesi kadar güftesi ile beynime kazınmış durumda.
Genç yaşında eşini bir trafik kazasında kaybeden şair Cansın Erol'un bu şiirini, Selahattin İçli Kürdilihicazkar'dan şarkılaştırmıştı.
Güneşin battığı yerde
Bu şarkıyla Harun Gürbüz'ün de 'Zeki Müren yarışması'nda birinci olduğunu hatırlatarak, Cansın Erol'un yaşamayı ve ölümlü ayrılığı inanılmaz derinlikte yorumlayan şiirini sizlere aktarayım:
'Güneşin battığı yerde bir dönülmez ufka gittin
Beni böyle dertli garip bitkin bıraktın
Gittiğin gün gibi sessiz
Seninle doluyum sensiz yalnız bıraktın
Zaman hiç geçmemiş gibi
Sensiz yaşanmamış gibi
Sana geleceğim
Dudağında yarım kalan
Hazin hüzzam şarkılardan yanmış geleceğim
Yaşamaktan başka söyle
Aramızda fark mı kaldı
Cansın derdin can mı kaldı
Duman olup geleceğim'